Arama Sonuçları
Boş arama ile 99 sonuç bulundu
- Fotosentez | selinhoca
İnorganik maddelerden ışık enerjisi ve klorofil pigmenti yardımı ile organik madde üretimine fotosentez denir. PDF İNDİR PDF İNDİR FOTOSENTEZE GİRİŞ ✔ İnorganik maddelerden ışık enerjisi ve klorofil pigmenti yardımı ile organik madde üretimine fotosentez denir. ✔ Fotosentez yaparak beslenen canlılara fotoototrof denir. FARKLI FOTOSENTEZ MEKANİZMALARI ✔ Fotoototrof canlılarda, fotosentezde kullanılan hidrojen kaynakları farklı olabilir. bu durum canlılarda farklı fotosentez mekanizmalarının görülmesine neden olmuştur. Hidrojen kaynağı olarak H2O kullanan canlılar ✔ Bitkiler, algler ve siyanobakteriler (mavi-yeşil alg) tarafından gerçekleştirilir. ✔ Hidrojen kaynağı olarak su kullandıklarından organik maddenin yanında yan ürün olarak oksijen oluşturarak atmosferin oksijen miktarını artırırlar. Hidrojen kaynağı olarak: H2O Karbon kaynağı olarak: CO2 Oksijen kaynağı olarak: H2O 6CO2 + 12H2O --> C6H12O6 + 6O2 + 6H2O Hidrojen kaynağı olarak H2S kullanan canlılar ✔ Sülfür bakterileri tarafından gerçekleştirilir. ✔ Hidrojen kaynağı olarak hidrojen sülfür kullandıklarından organik maddenin yanında yan ürün olarak kükürt oluştururlar. ✔ Oksijen üretmezler. Hidrojen kaynağı olarak: H2S Karbon kaynağı olarak: CO2 6CO2 + 12H2S --> C6H12O6 + 12S + 6H2O Hidrojen kaynağı olarak H2 kullanan canlılar ✔ Hidrojen bakterileri tarafından gerçekleştirilir. ✔ Hidrojen kaynağı olarak hidrojen gazı kullandıklarından organik maddenin yanında yan ürün oluşturmazlar. ✔ Oksijen üretmezler. Hidrojen kaynağı olarak: H2 Karbon kaynağı olarak: CO2 6 CO2 + 12 H2 --> C6H12O6 + 6 H2O ✔ Robert Hill, fotosentezin reaksiyonları ile ilgili deneyler yaparak fotosentezin ışık reaksiyonları sonucu açığa çıkan oksijen gazının kaynağının CO2 değil, H2O olduğunu ortaya çıkarmıştır. Buna Hill Reaksiyonu denir. 6CO2 + 6H2O --> C6H12O6 + 6O2 Tüm Fotoototroflarda Görülen Durumlar ✔ Karbon kaynağı olarak CO2 kullanırlar. ✔ Klorofil ve ışık kullanırlar. ✔ Organik madde ve su oluştururlar. ✔ Hidrojen kaynağı kullanırlar. (Hidrojen kaynağı değişiklik gösterir.) ✔ Ökaryot hücrelerde klorofil pigmenti kloroplast organeli içinde yer alır. Bu nedenle kloroplast fotosentezden sorumludur. ✔ Prokaryot hücrelerde klorofil pigmenti hücre zarına bağlı olacak şekilde sitoplazmada bulunur. Hücre zarı ve sitoplazma beraberce kloroplast gibi görev yapar. Hücre zarı kloroplast içindeki tilakoit zar sisteminin görevini üstlenirken sitoplazma stromanın görevini üstlenmiştir. KLOROPLAST ✔ Klorofil pigmenti taşıyan yeşil plastiddir. ✔ Fotosentezin gerçekleşmesini sağlar. ✔ Dış ve iç olmak üzere iki katlıdır. İç zarı düzdür. ✔ İçi stroma ile doludur. Bu sıvı içerisinde DNA, RNA, ribozom, enzim de dahil olacak şekilde birçok organik ve inorganik madde bulunur. ✔ İçinde üçüncü bir zar sistemi bulunur. Buna tilakoit zar sistemi denir. Klorofiller granumların tilakoit zarına tutunmuş bir şekilde bulunur. Granumlar tilakoit ara lameller ile birbirine bağlanarak granaları oluşturur. ✔ Kendini eşleyebilir ve protein sentezi yapabilir. Işık ✔ Doğada çok farklı ışık türü vardır. Işık, dalga boylarına göre sıralanmıştır. Bu şekilde elektromanyetik spekturum oluşur. ✔ Elektromanyetik spektrumun 380nm ile 750nm arasındaki ışık fotosentez yapmaya uygundur. Bu ışığa görünür ışık denir. ✔ Görünür ışık (beyaz ışık) prizmadan geçirildiğinde ışık, dalga boylarına göre renklerine ayrılır. ✔ Işık cisimle karşılaştığında; Cismin içinden geçebilir. Yansıtabilir. Soğurabilir. Bunun nasıl olacağı cismin kimyasal özelliği ile ilgilidir. ✔ Görünür ışığı soğurabilen cisimlere pigment denir. ✔ Pigmentin soğurduğu ışık, fotosentezin gerçekleştirilmesine olanak tanır. Klorofil ✔ Fotosentezde görev alan birçok pigment vardır. En temel fotosentez pigmenti klorofildir. ✔ Klorofil pigmenti kırmızı ve mor ışığı soğururken yeşili yansıtır. Yeşili yansıttığından klorofil yeşildir. ✔ Klorofilin yapısında Mg, N, C, O, H atomları bulunur. Fe ise yapısına katılmaz. Ancak, üretimini sağlayan enzimin çalışması için gereklidir. Fotosenteze Yardımcı Pigmentler ✔ Klorofilin soğurabildiği dalga boylu ışıklardan daha farklı dalga boyundaki ışıkları soğururlar. Böylece farklı dalga boylarında da verimli fotosentez gerçekleşmesi sağlanır. ✔ Zararlı ışıklardan klorofili korurlar. Engelmann Deneyi Engelmann beyaz ışığı bir prizmadan geçirerek ışığın renklere ayrılmasını sağlamıştır. Renklere ayrılan ışığı ipliksi yeşil alg üzerine düşürmüştür. Yeşil algin etrafına oksijenli solunum yapan bakteri türü yerleştirmiştir. Bakterilerin kırmızı, mavi ve mor ışık etrafında daha çok; yeşil ışık etrafında ise daha az ürediği görülmüştür. Fotosentez Reaksiyonları ✔ Fotosentez ışık varlığında gerçekleşen bir reaksiyondur. ✔ Birbiri ile bağlantılı iki reaksiyondan oluşur, bunlar; ışığa bağlı ve ışıktan bağımsız reaksiyonlardır. Işığa Bağımlı Reaksiyonlar ✔ Işık gereklidir. ✔ Klorofil görev alır. ✔ Kloroplastın granasında (granumunda) gerçekleşir. (Tilakoit zar sistemi) ✔ Enzimler görev alır ancak enzim miktarı ışıktan bağımsız evreye göre oldukça az olduğundan sıcaklık değişimlerinde çok fazla etkilenmezler. Daha çok ışık etkisinde gerçekleşen reaksiyonlardır. ✔ Fotosistemler ve ETS görev alır. ✔ Su kullanılır. Su ışık yardımı ile oksijen, hidrojen ve elektrona parçalanır. (Fotoliz) Oksijen gaz olarak atmosfere verilir. Hidrojen ve elektron ETS etkisi ile NADP molekülüne aktarılır ve NADPH2 oluşturulur. Bu sırada fotofosforilasyon ile ATP üretimi yapılır ✔ Reaksiyon sonucunda O2 , ATP, NADPH2 üretilir. Üretilen oksijen atmosfere verilirken ATP ve NADPH2 organik madde üretiminin gerçekleşebilmesi için ışıktan bağımsız evreye gönderilir. Işığa bağımlı reaksiyonlarda 12 H2O 6 O2 12 NADP 12 NADPH2 18 ADP 18 ATP Kullanılır Üretilir Kemiozmozis: Tilakoit zarın her iki tarafındaki (tilakoit boşluk- stroma) hidrojen konsantrasyonuna bağlı olarak ATP üretim mekanizmasıdır. Işıktan bağımsız reaksiyon (Calvin Döngüsü) ✔ Işık gerekli değildir. Ancak gerçekleşmesi için ışığa bağımlı reaksiyona ihtiyacı olduğundan aydınlık ortamda gerçekleşir. ✔ Kloroplastın stromasında gerçekleşir. ✔ Enzimler görev alır bu nedenle sıcaklık değişimlerinden çok etkilenir. ✔ CO2, NADPH2 ve ATP kullanılır. ✔ CO2 özümlemesi ve indirgemesi olur. ✔ NADPH2 elektronlarını bırakıp NADP haline gelir (yükseltgenir). ✔ ATP de ADP haline gelir. ✔ NADP ve ADP ışıklı evre geri gönderilir. ✔ Organik madde ve H2O üretilir. ✔ Fotosentezde asıl kazanç PGAL (Organik madde)’dir. ✔ Geri dönüşüm reaksiyonları ile PGAL den aminoasit, yağ asidi, vitamin, glikoz gibi organik maddeler üretilir. Üretilen maddeler canlının türüne göre değişiklik gösterir. Üretilen glikozun bir kısmı solunumla harcanır. Bir kısmı ise maltoz, sükroz, nişasta ve selüloz sentezinde kullanılır. Işıktan bağımsız reaksiyonlarda 6 CO2 12 NADPH2 18 ATP harcanır Organik madde 12 NADP 18 ADP 6 H2O üretilir. FOTOSENTEZ HIZINA ETKİ EDEN GENETİK ETMENLER 1) Kloroplast ve Klorofil Sayısı: Kloroplast ve klorofil fotosentezi gerçekleştiren yapılardır. Bu yapıların fazla olması daha fazla fotosentez yapılmasını sağlar. 2) Yaprak Sayısı ve Genişliği: Bir bitkinin temel fotosentez organı yapraklarıdır. Yaprak sayısının fazla olması daha fazla fotosentez yapılması anlamına gelir. Yaprak genişliğinin artması, yaprağın ışıkla temas yüzeyini artırır. Bu durum fotosentezin artmasına neden olur. 3) Stoma Sayısı: Bitkideki gaz alışverişinin yapılmasını sağlayan yapılardan en önemlisi stomadır. Stoma sayısının fazla olması O2 ve CO2 alışverişini artıracağından fotosentezi artırır. 4) Enzim Miktarı: Fotosentez reaksiyonlarında çok sayıda enzim görev alır. Enzim miktarının artması fotosentezi de artırır. 5) Kütikula Kalınlığı: Kütikula, yaprağın yüzeyini örten ve bitkinin su kaybını azaltan epidermis tarafından üretilmiş bir tabakadır. Bu tabaka kurak ortam bitkilerinde kalın, nemli ortam bitkilerinde ise incedir. Kütikulanın kalınlığı arttıkça güneş ışınlarının fotosentez yapabilen hücrelere ulaşması zorlaşır. Bu durum fotosentez hızını azaltır ÇEVRESEL ETMELER ✔ Fotosentezi birden fazla faktör etkilediği için fotosentez hızının miktarı minimum olan faktör tarafından sınırlandırılır. Buna minimum yasası denir. Sıcaklık ve ışık şiddetinin uygun olduğu ortamda su miktarı olması gerekenden az ise fotosentez hızını su miktarı belirler. 1) Işık Şiddeti ✔ Işık şiddeti arttıkça fotosentez hızı belirli bir seviyeye kadar artar. Daha sonra sabit kalır. ✔ Işık şiddeti öncelikle ışığa bağımlı evreyi etkiler. Işığa bağımlı evrenin etkilenmesi dolaylı olarak ışıktan bağımsız evreyi de etkiler. 2) Işığın Dalga Boyu ✔ Klorofil molekülü en fazla kırmızı ve mor dalga boylu ışığı; en az ise yeşil dalga boylu ışığı soğurur. Bu nedenle fotosentez hızı kırmızı ve mor dalga boylu ışıklarda fazla, yeşil dalga boylu ışıkta azdır. ✔ Öncelikle ışığa bağımlı evreyi etkiler. Işığa bağımlı evrenin etkilenmesi dolaylı olarak ışıktan bağımsız evreyi de etkiler. ✔ Işığın enerjisi ile fotosentez hızı arasında ilişki yoktur. 3) Karbondioksit Miktarı ✔ Karbondioksit miktarı arttıkça, fotosentez hızı da belirli bir seviyeye kadar artar. Daha sonra sabit kalır. ✔ Karbondioksit miktarının artması öncelikle ışıktan bağımsız evreyi etkiler. Işıktan bağımsız evre etkilendiğinden ışığa bağımlı evreyi de dolaylı olarak etkiler. ✔ Ortamın karbondioksit konsantrasyonu çok fazla düşerse canlı CO2 bağlayamaz. ✔ Karbondioksit miktarı ve ışık şiddeti beraber düşünüldüğü zaman fotosentez hızında değişiklikler görülür. Karbondioksit miktarı yeterli ise fotosentez hızı ışık şiddetine göre değişir. ✔ Eğer bitkinin fotosentez yaptığı ortama kireç suyu, KOH ve NaOH maddeler konulursa fotosentez olumsuz etkilenir. Çünkü bu moleküller karbondioksit tutucudurlar; ortamdaki karbondioksiti tutarak canlının fotosentez yapmasını engeller. ✔ Seralara ıslak saman konularak bitkilerin daha fazla fotosentez yapması sağlanabilir. Çünkü ıslak saman içindeki saprofitler ayrışma yaparak seranın karbondioksit miktarını artırırlar. 4) Sıcaklık ✔Fotosentez reaksiyonlarında görev alan enzimler sıcaklık değişimlerinden oldukça etkilenirler. Sıcaklığın optimum değerin altına düşmesi ya da üstüne çıkması fotosentez hızını azaltır. Optimum değerin çok fazla üstüne çıkılması enzim faaliyetlerini geri dönüşümsüz olarak durdurur. (Denatürasyon) ✔ Fotosentez tepkimeleri sıcaklık değişiminden etkilenir ancak ışıktan bağımsız evrede daha fazla enzim görev aldığından ışıktan bağımsız tepkimeler sıcaklık değişiminden daha fazla etkilenir. ✔ Işık şiddeti ile sıcaklık beraber düşünüldüğünde sıcaklık yükselse bile düşük ışık şiddetinde fotosentez hızında belirgin bir değişiklik olmayacaktır. 5) Mineraller ✔ Fe, Mg, N, P, S, K, Ca gibi minerallerin fotosentezde rolü vardır. Minerallerin fotosentez hızına etkisi minimum yasasına göre belirlenir. ✔ Fe; ETS elemanının yapısına katılır ayrıca klorofilin üretiminde görev alan enzimin kofaktörüdür. ✔ Mg klorofilin yapısına katılır. ✔ Ortamda ışık olmadığında klorofil için gerekli tüm maddeler varsa bile, klorofil sentezi yapılmaz. 6) Su Miktarı ✔ Su miktarının artması fotosentezi artırır. Bir değerden sonra ise fotosentez hızını etkilemez. ✔ Öncelikle ışığa bağımlı reaksiyonları etkilerken ışığa bağımlı reaksiyonların etkilenmesi nedeni ile ışıktan bağımsız reaksiyonu dolaylı olarak etkiler. 7) pH ✔ Fotosentezde görev alan enzimlerin çalıştığı optimum pH aralığının dışına çıkılırsa fotosentezin hızı olumsuz etkilenir. Enzim çalışmasını geri dönüşümsüz olarak bozar. (denatürasyon) Sıradaki konu: Kemosentez Önceki konu: Canlılık İçin Enerjinin Önemi
- YKS 2026 KAMPI | selinhoca
YKS 2026 KAMPI - ÜCRETSİZ PDF İNDİR - VİDEO İZLE YKS 2026 OYNATMA LİSTESİ CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ PDF İNDİR CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ PDF İNDİR HÜCRE PDF İNDİR CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ İZLE İNORGANİK MADDELER İZLE KARBOHİDRATLAR İZLE LİPİTLER İZLE PROTEİNLER İZLE ENZİMLER İZLE NÜKLEİK ASİTLER İZLE VİTAMİNLER ATP İZLE HÜCRE ZARI HÜCRE ÇEPERİ İZLE SİTOPLAZMA - 1
- Selin Hoca Biyoloji
Selin Hoca Biyoloji - Biyoloji hiç bu kadar kolay olmamıştı... MSÜ 2025 5 DENEME İNDİR MAARİF MODELİ EĞİTİMİ SINAVDAN ÖNCE ÇÖZMENİZ GEREKEN 60 SORU AYT SINAVDAN ÖNCE ÇÖZMENİZ GEREKEN 25 SORU TYT TYT BİYOLOJİ DERS NOTLARI SATIN AL 9. SINIF BİYOLOJİ SORU BANKASI SATIN AL AYT BİYOLOJİ DERS NOTLARI SATIN AL TYT BİYOLOJİ DENEMELERİ 50 x 6 SATIN AL AYT BİYOLOJİ DENEMELERİ 25 x 13 SATIN AL
- Bilimsel Bilgi Süreçleri | selinhoca
Sıradaki konu: PDF İNDİR ÖZELLEŞME HÜCRE --> DOKU --> ORGAN --> SİSTEM --> ORGANİZMA ✔ Her hücre kendi içerisinde özelleşerek organeller ile bazı görevleri daha kolay yerine getirmiştir. ✔ Çok hücreli canlılar ise daha kompleks görevleri yerine getirmek için hücreler arasında özelleşme görülür. ✔ Çok sayıda benzer hücrelerin bir araya gelmesiyle oluşan yapıya doku denir. ✔ Farklı dokuların bir araya gelmesiyle oluşan yapıya organ denir. ✔ Ortak amaca hizmet eden organların bir araya gelmesiyle oluşan yapıya sistem denir. ✔ Sistemler bir araya gelerek organizmayı oluşturur. ÖZELLEŞMENİN FAYDALARI ✔ Metabolizma olaylarının daha verimli ve hızlı olmasını sağlar. Harcanan enerji miktarı da azalır. ✔ Çok hücreli canlıların hayatta kalma şansı tek hücrelilere göre daha fazladır. Çok hücrelilerde özelleşme daha fazla olduğundan ortamdaki kaynaklardan daha iyi faydalanırlar. ✔ Tek hücreli canlıların büyümesi sınırlıdır. ÖZELLEŞMENİN GETİRDİĞİ SORUNLAR ✔ Tek hücreliler temel faaliyetlerini kendileri düzenler. Çok hücreliler ise bu temel faaliyetlerin sadece bir tanesini gerçekleştirebilmek için özelleşmiştir. ✔ Çok hücreli bir canlıda hayati öneme sahip bir dokunun zarar görmesi, diğer dokularda sorun olmasa bile canlının ölümüne yol açabilir. ✔ Fazla özelleşmiş yapılar dayanıksızdır. BİLİMSEL YÖNTEM 1)Gözlemler Yapma: Bilim insanı merak ettiği bir konu hakkında bilgi edinir. Veriler toplar. Nitel Gözlem: Ölçüm araçlarının kullanılmadığı gözlemlerdir. Sonuçları subjektiftir. Nicel Gözlem: Ölçüm araçlarının kullanıldığı gözlemlerdir. Sonuçları objektiftir. 2)Problemin Tespiti: Yapılan gözlemler sonucunda bilim insanının araştırdığı konu ile ilgili cevap aradığı sorudur. 3)Hipotez Kurma: Gözlemlerden yola çıkarak problemine bulduğu geçici çözümdür. Hipotez, probleme doğru cevap vermek zorunda değildir. Eleştiri ve deneylerle test edilmeye açık olmalı; verileri kapsamalıdır. 4)Tahminde Bulunma: Hipotez ile alakalı kurulmuş bir tahmindir. «Eğer…..ise…..dir.» tipik bir tahmin cümlesidir. 5) Kontrollü Deney: Hipotezin test edilmesi amacı ile yapılmış deneydir. ✔ Kontrol ve deney grubu olmak üzere iki ana gruptan oluşur. ✔ Probleme konu olan, araştırılmak istenen değişken iki grup arasında farklı olarak seçilir. Buna bağımsız değişken denir. Diğer değişkenler aynı şekilde seçilir. ✔ Bağımsız değişken nedeni ile iki grup arasında ortaya çıkan sonuca bağımlı değişken denir. Bağımlı değişken, bağımsız değişkene bağlıdır. ✔ Kontrollü deneyin sonucu hipotez desteklenmezse hipotez çürür. Hipotez kurulmasından itibaren basamaklar tekrarlanır. ✔ Hipotez ile kontrollü deney sonuçları birbirine uyumlu olursa hipotez diğer bilim insanları ile paylaşılır. Destek bulursa, gerçeğe dönüşür. Bu durumda çok sayıda bilim insanı tarafından destek görmüş bir hipotez olabileceği gibi teori ya da kanun halinde de dönüşebilir. 6) Teori ve Kanun: Teori: Doğa olaylarının neden gerçekleştiğini açıklayan kuramlardır. Birçok hipotezi kapsayabilir. Kanun: Doğa olaylarının nasıl gerçekleştiğini açıklayan kuramlardır. ✔ Teori ve kanun arasında hiyerarşik bir ilişki yoktur. Teoriler, kanunlara dönüşemezler. ✔ Hipotezler, konu kapsamına göre teori ya da kanun halini alabilirler.
- FULL NET KAMPI | selinhoca
CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ HÜCRE CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI HÜCRE BÖLÜNMELERİ VE ÜREME KALITIM EKOSİSTEM EKOLOJİSİ VE ÇEVRE KİRLİLİĞİ TYT FULL NET DENEMELERİ SİSTEMLER (1. BÖLÜM) SİSTEMLER (2. BÖLÜM) EKOLOJİ AYT FULL NET DENEMELERİ GENDEN PROTEİNE CANLILARDA ENERJİ DÖNÜŞÜMLERİ BİTKİ BİYOLOJİSİ CANLILAR VE ÇEVRE
- Biyolojinin Dönüm Noktaları | selinhoca
Sıradaki konu: PDF İNDİR Uzayda yapılan bilimsel çalışmaların insan hayatına katkısı ne olabilir? Moxie nedir? Hangi canlıdan ilham alınmıştır? Biyolojik bir çalışmanın insanların hayatına katkısı neler olabilir?
- Canlılık için Enerjinin Önemi | selinhoca
PDF İNDİR METABOLİZMA ✔ Canlı vücudunda gerçekleşen hayatsal faaliyetlere metabolizma denir. Metabolik faaliyetler anabolizma ve katabolizma olmak üzere ikiye ayrılır. ✔ Anabolizma: Hücrede gerçekleşen yapım reaksiyonlarıdır. Özümleme ya da asimilasyon reaksiyonları da denir. Anabolizma reaksiyonları sırasında enerji harcanır. Örnek: Dehidrasyon sentezi, fotosentez, kemosentez… ✔ Katabolizma: Hücrede gerçekleşen yıkım reaksiyonlarıdır. Yadımlama ya da disimilasyon reaksiyonları da denir. Katabolizma reaksiyonları sırasında enerji harcanmaz.(Genellikle) Örnek: Hidroliz, Hücresel solunum… ✔ Canlılar yaşlandıkça anabolizma olayları azalır, katabolizma olayları artar. Genç birey: A > K Yetişkin birey: A = K Yaşlı birey: A < K ATP (ADENOZİN TRİ FOSFAT) ✔ Fotosentez ve kemosentez mekanizmaları ile organik madde içine yerleştirilmiş olan kimyasal enerjinin kullanılabilir hale gelmesi için, organik madde hücresel solunum reaksiyonları ile parçalandıktan sonra açığa çıkan enerjinin ATP molekülü içine yerleştirilmesi gerekir. ✔ Enerjinin hem organik madde haline getirilmesi hem de hücresel solunum ile parçalanması sırasında enerjinin bir kısmı ısı olarak kaybedilir. Ancak küçük bir kısmı ATP içine yerleştirilerek kullanılabilir. ✔ ATP, enerjiyi kullanılabilir hale getiren organik moleküldür. ✔ ATP içine yerleştirilememiş bir serbest enerji kullanılamaz. ✔ Her canlı hücre kendi ATP’sini üretir ve tüketir. ✔ Depolanamaz. ✔ Hücre zarından geçemez. ✔ Hücreler arasında nakli yapılamaz ve cansız ortamda görev yapamaz. ATP’nin Yapısı ✔ Adenin organik bazı, riboz pentoz şekeri ve 3 tane fosforik asitten oluşmuş nükleotit yapılı bir moleküldür. ✔ Adenin ile riboz arasında glikozit, riboz ile 1. fosforik asit arasında ester (fosfoester), diğer fosforik asitler arasında da 2 tane yüksek enerjili fosfat bağı içerir. ✔ Serbest enerji sadece yüksek enerjili fosfat bağları içerisinde depolanır. Bu bağları kopartılması ile de kullanılır. ✔ Yüksek enerjili fosfat bağlarının kopartılması hücrede kademeli olarak gerçekleştirir. Bu şekilde açığa çıkabilecek fazla enerjiden hücre korunmuş olur. ✔ Fosforilasyon: ATP molekülünün dehidrasyon sentezi ile üretilmesidir. ADP + P + Serbest Enerji --> ATP + H2O ✔ Defosforilasyon: ATP molekülünün hidroliz ile parçalanmasıdır. ATP + H2O --> ADP + P + Serbest Enerji ✔ Endergonik Tepkime: Gerçekleşmesi için serbest enerji gereken tepkimelerdir. ATP üretimi (Fosforilasyon), Biyosentez reaksiyonları (yağ, karbonhidrat, protein sentezi..) Aktif taşıma Sinirsel iletim Kas kasılması… ✔ Ekzergonik Tepkime: Gerçekleşmesi sonrasında ortama serbest enerji veren tepkimelerdir. ATP’nin hidrolizi (Defosforilasyon) Hücresel solunum reaksiyonları. (Genellikle) ✔ Fotosentez ve kemosentez hem endergonik hem ekzergonik tepkimelerdir. Hücresel solunumun ise sadece başlangıç kısmı endergoniktir. Sıradaki konu: Fotosentez Önceki konu:
- Özelleşme Bilimsel Bilgi | selinhoca
Önceki konu: Çekirdek Sıradaki konu: Hücre Zarından Madde Geçişleri ÖZELLEŞME HÜCRE --> DOKU --> ORGAN --> SİSTEM --> ORGANİZMA ✔ Her hücre kendi içerisinde özelleşerek organeller ile bazı görevleri daha kolay yerine getirmiştir. ✔ Çok hücreli canlılar ise daha kompleks görevleri yerine getirmek için hücreler arasında özelleşme görülür. ✔ Çok sayıda benzer hücrelerin bir araya gelmesiyle oluşan yapıya doku denir. ✔ Farklı dokuların bir araya gelmesiyle oluşan yapıya organ denir. ✔ Ortak amaca hizmet eden organların bir araya gelmesiyle oluşan yapıya sistem denir. ✔ Sistemler bir araya gelerek organizmayı oluşturur. ÖZELLEŞMENİN FAYDALARI ✔ Metabolizma olaylarının daha verimli ve hızlı olmasını sağlar. Harcanan enerji miktarı da azalır. ✔ Çok hücreli canlıların hayatta kalma şansı tek hücrelilere göre daha fazladır. Çok hücrelilerde özelleşme daha fazla olduğundan ortamdaki kaynaklardan daha iyi faydalanırlar. ✔ Tek hücreli canlıların büyümesi sınırlıdır. ÖZELLEŞMENİN GETİRDİĞİ SORUNLAR ✔ Tek hücreliler temel faaliyetlerini kendileri düzenler. Çok hücreliler ise bu temel faaliyetlerin sadece bir tanesini gerçekleştirebilmek için özelleşmiştir. ✔ Çok hücreli bir canlıda hayati öneme sahip bir dokunun zarar görmesi, diğer dokularda sorun olmasa bile canlının ölümüne yol açabilir. ✔ Fazla özelleşmiş yapılar dayanıksızdır. BİLİMSEL YÖNTEM 1)Gözlemler Yapma: Bilim insanı merak ettiği bir konu hakkında bilgi edinir. Veriler toplar. Nitel Gözlem: Ölçüm araçlarının kullanılmadığı gözlemlerdir. Sonuçları subjektiftir. Nicel Gözlem: Ölçüm araçlarının kullanıldığı gözlemlerdir. Sonuçları objektiftir. 2)Problemin Tespiti: Yapılan gözlemler sonucunda bilim insanının araştırdığı konu ile ilgili cevap aradığı sorudur. 3)Hipotez Kurma: Gözlemlerden yola çıkarak problemine bulduğu geçici çözümdür. Hipotez, probleme doğru cevap vermek zorunda değildir. Eleştiri ve deneylerle test edilmeye açık olmalı; verileri kapsamalıdır. 4)Tahminde Bulunma: Hipotez ile alakalı kurulmuş bir tahmindir. «Eğer…..ise…..dir.» tipik bir tahmin cümlesidir. 5) Kontrollü Deney: Hipotezin test edilmesi amacı ile yapılmış deneydir. ✔ Kontrol ve deney grubu olmak üzere iki ana gruptan oluşur. ✔ Probleme konu olan, araştırılmak istenen değişken iki grup arasında farklı olarak seçilir. Buna bağımsız değişken denir. Diğer değişkenler aynı şekilde seçilir. ✔ Bağımsız değişken nedeni ile iki grup arasında ortaya çıkan sonuca bağımlı değişken denir. Bağımlı değişken, bağımsız değişkene bağlıdır. ✔ Kontrollü deneyin sonucu hipotez desteklenmezse hipotez çürür. Hipotez kurulmasından itibaren basamaklar tekrarlanır. ✔ Hipotez ile kontrollü deney sonuçları birbirine uyumlu olursa hipotez diğer bilim insanları ile paylaşılır. Destek bulursa, gerçeğe dönüşür. Bu durumda çok sayıda bilim insanı tarafından destek görmüş bir hipotez olabileceği gibi teori ya da kanun halinde de dönüşebilir. 6) Teori ve Kanun: Teori: Doğa olaylarının neden gerçekleştiğini açıklayan kuramlardır. Birçok hipotezi kapsayabilir. Kanun: Doğa olaylarının nasıl gerçekleştiğini açıklayan kuramlardır. ✔ Teori ve kanun arasında hiyerarşik bir ilişki yoktur. Teoriler, kanunlara dönüşemezler. ✔ Hipotezler, konu kapsamına göre teori ya da kanun halini alabilirler. PDF İNDİR TABLET ANLATIMI İZLE ÖZEL DERS ANLATIMI İZLE
- Sınıflandırma Çeşitleri ve Birimleri | selinhoca
Önceki konu: Hücre Zarından Madde Geçişleri Sıradaki konu: Bakteriler Alemi ✔ Dünyada keşfedilmiş çok fazla canlı çeşidi vardır. Bu canlıların araştırılmasını kolaylaştırmak amacı ile canlılar belirli özelliklere göre sınıflandırmışlardır. ✔ Sistematik: Canlıları benzerlik ve farklılıklarına göre sınıflandıran bilim dalıdır. ✔ Taksonomi: Canlıları sınıflandırmak için yöntem ve ilkeler geliştiren ve canlıları isimlendiren bilim dalıdır. ✔ Taksonomi, sistematik için bir araçtır. Sistematik, sınıflandırma sırasında taksonomiden yararlanır. Sınıflandırmada Kullanılan Ölçütler 1) Yapay (Ampirik) Sınıflandırma: ✔ Aristo ilk defa canlıları sınıflandırmaya çalışmıştır. ✔ Gözlemler yaparak canlıları analog organlarına göre sınıflandırmıştır. ✔ Analog Organ: Embriyonik köken benzerliği önemli olmadan görevli aynı olan organlardır. Günümüzde kullanılan sınıflandırmada önemsizdir. örnek: Sinek kanadı - Güvercin kanadı Aristo sınıflandırmayı yaparken canlıları; ✔ Yaşadıkları yer, ✔ Dış görünüşleri (morfoloji, fiziksel özellik), ✔ Analog organlarına göre sınıflandırmıştır. 2) Doğal (filogenetik) sınıflandırma: ✔ Carolous Linneous tarafından yapılmıştır. ✔ Günümüzde geliştirilerek kullanılmaya devam edilmektedir. ✔ Bir organizmanın evrimsel geçmişine filogeni denir. Canlıların filogenisine ve birbirleri ile olan akrabalık ilişkilerine bakılarak oluşturulduğundan bilimseldir. Filogenetik sınıflandırma yapılırken pek çok veri dikkate alınmıştır. Bunlar; ✔ Hücre çeşidi ✔ Anatomik ve fizyolojik benzerlikler ✔ Genetik madde ve protein benzerliği ✔ Beslenme ve üreme şekli ✔ Embriyonik köken benzerliği ✔ Homolog organ Kromozom sayısı benzerliği önemli değildir. ✔ Homolog organ: Görevleri aynı ya da farklı ancak yapıları (embriyonik kökenleri) aynı organlardır. Filogenetik sınıflandırmada önemlidir. örnek: İnsan kolu - Yarasa kanadı - Balina ön yüzgeci – Kedi ön bacağı ✔ John Ray (Jon Rey), benzer anne ve babadan meydana gelen canlıları aynı tür olarak tanımlamıştır. ✔ Carolous Linneous, John Ray’ın tür kavramını benimsemiş ve diğer sistematik birimleri de eklemiştir. Tür: Ortak bir atadan gelen, yapı ve görev bakımından benzer özelliklere sahip, birbirleri ile doğal yollardan çiftleşebilen ve çiftleşmeleri sonucunda verimli (kısır olmayan) yavrular oluşturan bireylere tür denir. Aynı tür olan canlıların; ✔ hücre çeşitleri ✔ beslenme ve üreme çeşitleri ✔ kromozom sayıları ✔ boşaltım atıkları aynıdır. İkili Adlandırma: Carolous Linneous tarafından, basit ve evrensel olabilecek bir tür isimlendirmesi oluşturulmuştur. İkili adlandırmada her türün adı iki kelime ile gösterilir. ✔ Birinci isme cins adı, ikinci isme tamamlayıcı ad denir. Cins adı sınıflandırmada önemlidir ve canlının hangi cinse ait olduğunu gösterir. Tamamlayıcı ad ise sınıflandırmada önemli bir veri değildir. ✔ En büyük sistematik birim ALEM ; ✔ En küçük sistematik birim ise TÜR dür. ✔ Büyük sistematik birimleri küçük sistematik birimlerini kapsar. ✔ Canlıların embriyonik gelişimi sırasında ilk olarak ŞUBE özellikleri son olarak TÜR özellikleri ortaya çıkar. Alemden Türe Doğru Gidildikçe Görülen Özellikler ✔ Genetik madde benzerliği artar. ✔ Protein benzerliği artar. ✔ Embriyonik köken benzerliği artar. ✔ Canlı çeşitliliği azalır. ✔ Birey sayısı azalır. ✔ Homolog organ artar. Türden Aleme Doğru Gidildikçe Görülen Özellikler ✔ Genetik madde benzerliği azalır. ✔ Protein benzerliği azalır. ✔ Embriyonik köken benzerliği azalır. ✔ Canlı çeşitliliği artar. ✔ Birey sayısı artar. ✔ Homolog organ azalır. PDF İNDİR TABLET ANLATIMI İZLE ÖZEL DERS ANLATIMI İZLE
- Deneme Sınavları | selinhoca
TYT ve AYT BİYOLOJİ DENEME SINAVI TYT Biyoloji Denemeleri 2023 AYT Biyoloji Denemeleri 2023 !!! PDF'deki sorular ile ilgili soru hatası, yazım yanlışı, cevap anahtarında hata veya eksiklikler varsa selinhocabiyoloji@gmail.com mail adresine mail atabilirsiniz. İyi çalışmalar dileriz.