top of page

Arama Sonuçları

Boş arama ile 100 sonuç bulundu

  • Hakkımızda | selinhoca

    HAKKIMIZDA 2015 yılının Aralık ayının son günlerinde YouTube'da Biyoloji videoları yayınlamaya başladık. Her şeye sıfırdan başladığımız için herhangi bir kitleye sahip değildik ve sürekli düzensiz olarak Biyoloji videolarını kanalımıza eklemeye başladık. 2016 yılının Ağustos ayından itibaren yayınlamaya başladığımız Adım Adım YKS (eski adı YGS - LYS) serisi ile planlı ve düzenli videolar yükleyerek geniş kitlelere ulaşmaya başladık. 2018 yılının ara tatilinde BİYOKAMP serisini hazırlayarak özet niteliğindeki kamp videolarını tamamladık. 2018 - 2019 döneminde de müfredat değişikliğinden sonra güncel konu anlatım videolarını tamamladık. 2020 itibari ile özel ders olarak hazırladığımız içerikler ile olumlu tepkiler aldık. Özel ders serimiz ile öğrenciler evlerinde kullandıkları cihazlar ile özel ders tadındaki eğitimlere ücretsiz ulaşabildiler. 2021 yılında başladığımız yeni konu anlatımı, haftalık, aylık soru çözüm videoları ve deneme sınavları serilerimiz ile öğrencilere faydalı olmayı amaçlıyoruz. Video ders içeriklerimiz sürekli olarak güncellenmekte ve kullanıcılara en iyi deneyimi sunmak amacı ile geliştirilmektedir. PDF destekli konu anlatımı ve soru çözümleri ile kullanıcıların videoları sorunsuz ve en kolay şekilde takip etmelerini amaçlıyoruz. Selin Hoca bir eğitim markasıdır.

  • SORULAR | selinhoca

    HAFTALIK SORU ÇÖZÜMLERİ 9. sınıf 10. sınıf 11. sınıf 12. sınıf

  • KİTAPLARIM | selinhoca

    TYT BİYOLOJİ DERS NOTLARI SATIN AL 9. SINIF BİYOLOJİ SORU BANKASI SATIN AL AYT BİYOLOJİ DERS NOTLARI SATIN AL TYT BİYOLOJİ DENEMELERİ 50 x 6 SATIN AL AYT BİYOLOJİ DENEMELERİ 25 x 13 SATIN AL

  • Embriyonik Gelişim Süreçleri | selinhoca

    PDF İNDİR TABLET ANLATIMI İZLE ÖZEL DERS ANLATIMI İZLE EMBRİYONİK ÖRTÜLER 1) Koryon ✔ Embriyoyu koruyan en dış tabakadır. ✔ Embriyoyu korumak dışında allantoyisle beraber gaz alışverişini sağlar. ✔ Kuş ve sürüngen yumurtalarında kabuğun hemen altında bulunur. ✔Memelilerde plasentanın yapısına katılır. 2) Allantoyis ✔ Kuş ve sürüngen yumrtalarında embriyonun boşlatım atıklarını depolar ve koryonla beraber gaz alışverişini sağlar. ✔ Memelilerde göbek bağının atar ve toplardamarlarını oluşturur. 3) Vitellus ✔ Embriyonun beslenmesi için gerekli besinleri içeren kesedir. ✔ Kuş ve sürüngen embriyolarında büyük, memeli embriyolarında küçüktür. ✔ Plasentalı memelilerde embriyo endometriyuma tutunduktan sonra kaybolur ve embriyo plasenta tam olarak görevini yerine getirene kadar endometriyumdan beslenecektir. ✔ Amfibi yumurtalarında küçüktür. Amfibiler bu nedenle başkalaşım geçirirler. 4) Amniyon Zarı ✔ Embriyoyu saran ilk zardır. ✔ Embriyo ile arasında amniyon sıvısı bulunur. Bu sıvı, embriyonun kurumasını önler, embriyoyu mekanik etkilerden korur ve fetüse hareket alanı kazandırır. İNSANDA EMBRİYONİK GELİŞİM Bu olay segmentasyon, gastrulasyon ve organogenez şeklinde gerçekleşir. 1) Segmentasyon ✔ Yumurta kanalı içerisinde oluşan zigotun geçirmiş olduğu ilk mitoz bölünme evresine segmentasyon denir. ✔ Segmentasyon sırasında büyüme (kütle artışı) olmaz ve toplam hacim değişmez. ✔ Zigotun bölünmesi ile oluşan her bir hücreye blastomer denir. ✔ 3-4 gün içerisinde zigot çok sayıda küçük hücreden oluşmuş dut şeklindeki morula halini alır. ✔ Döllenmeden 6-7 gün sonra embriyoda yaklaşık 100 hücre vardır. Bu hücreler ortası sıvı ile dolu bir yapı oluşturur. Oluşan embriyonun bu haline blastula (balastosist) denir. Blastula içindeki sıvıya ise blastosöl denir. Balastosist halindeki embriyo, endometriyuma (rahim iç dokusu) ulaşarak tutunmaya başlar. ✔ Segmentasyon sırasında hücre farklılaşması gerçekleşmediğinden oluşan her bir blastomer yeni canlıyı oluşturabilecek yetenektedir. Zigotun ilk bölünmelerinde oluşan blastomerler birbirinden ayrılarak segmentasyonlarına ayrı ayrı devam ederse çoğul gebelik oluşur. Oluşan yavruların genetik özellikleri aynı olur. Ör: Tek yumurta ikizleri 2) Gastrulasyon ✔ Blastulanın alt yüzeyinde yer alan hücreler blastula boşluğuna doğru göç etmeye başlar. Bu hücre göçüyle birlikte embriyo, gastrula adını alır. ✔ Hücre göçüyle beraber insanda üç tabakalı embriyo oluşur. ✔ Farklılaşma gastrula evresinde başlar. Gastruladan önceki embriyoların yapısındaki blastomerlerin her biri yeni bir insana dönüşebilme yeteneğine sahipken gastruladan itibaren hücrelerin her birinin yeni bir insanı oluşturma yeteneği yoktur. 3) Organogenez ✔ Embriyonik tabakaların farklılaşarak doku ve organları oluşturmasıdır. ✔ Omurgalı embriyolarında ilk oluşan organ notokorddur. ✔ Blastula halindeki embriyo endometriyuma tutunur. Blastulanın yapısındaki hücrelerden HCG salgılanır. Bu hormon korpus luteumun bozulmasını engelleyerek gebeliğin devam etmesini sağlar. ✔ Gebeliğin ilerleyen aşamalarında (yaklaşık 1 ay sonra) rahim içerisinde koryon sayesinde plasenta gelişir ve embriyo plasenta aracılığı ile beslenir. Ayrıca plasenta progesteron hormonu salgılayarak gebeliğin devam ettirilmesini sağlar. ✔ Allantoyis gelişerek embriyo ile plasenta arasında göbek bağını oluşturur. Göbek bağı içerisinde bir toplar, iki atardamar bulunur. Atardamarlar kirli kan, toplardamar temiz kan taşır. ✔ 8. haftadan sonra embriyo fetüs adını alır. 40. haftaya kadar rahim içerisinde gelişimini devam ettirir. Ultrason: Gebelik boyunca fetüsün gelişiminin incelenmesini sağlayan cihazdır. Ses dalgalarını görüntü haline getirdiğinden fetüse hiçbir zararı yoktur. Tüp Bebek: Gamet sayısının yetersiz oluşu, dişi üreme sisteminin döllenmeye uygun olmaması gibi nedenler ile döllenme olayının doğal yollarla olmadığı durumlarda; kadın ve erkekten alınan gametlerin laboratuvar ortamında döllenmesi sağlanarak oluşturulan embriyoların, kadın vücuduna yerleştirilesi ile gebeliğin oluşturulmasıdır. Mikroenjeksiyon Yöntemi: .Tüp bebek yöntemi sırasında yumurta ve sperm hücresi aynı ortama bırakılarak döllenme gerçekleşmesi sağlanır. Ancak, spermin kendiliğinden dölleme yapamaması durumunda spermler yumurta içerisine aşılanır. Bu şekilde döllenme olayının gerçekleşmesi sağlanır. Buna mikroenjeksiyon yöntemi denir. Amniyosentez: Fetüsün gelişimi sırasında yapılan test ve gözlemler sonucunda fetüste genetik hastalık olma ihtimali farkedilirse enjeksiyon ile amniyon sıvısı örneği alınmasına amniyosentez denir. Bu sıvı içerisinde fetüse ait hücreler de yer alır. Bu hücrelerin mitoz bölünmeler geçirmesi sağlanır. Mitoz bölünmenin metafaz evresinde kromozomların görüntüsü bilgisayara aktarılarak kromozomlar incelenir. Buna karyotip analizi denir. Karyotip analizi sonucunda kromozomal bozukluklar varsa saptanabilir. Sıradaki konu: Komünite Ekolojisi Önceki konu: Dişi ve Erkek Üreme Sistemi

  • Hücre Zarı Hücre Çeperi | selinhoca

    Önceki konu: Hücre Sıradaki konu: Sitoplazma Hücrenin Yapısı Hücreler temel olarak üç kısımda incelenir. 1. Hücre Zarı 2. Sitoplazma 3. Çekirdek 1) Hücre Zarı: Canlı hücreyi cansız çevreden ayıran ince bir zardır. Görevleri 1. Hücreyi dış etkenlerden korur. 2. Hücreye şekil verir. 3. Hücre içeriğinin bir arada kalmasını sağlar. (Dağılmasını önler.) 4. Hücrenin madde alışverişi yapmasını sağlar. 5. Prokaryot hücrelerde fotosentez ve solunuma yardım eder. 6. Bitki hücrelerinde selüloz sentezini sağlar. Özellikleri 1) Canlıdır. 2) Esnektir. 3) Seçici-geçirgendir. 4) Akıcıdır. 5) Mozaiktir. 6) Porları vardır. 7) Karbonhidrat, yağ ve protein moleküllerinden oluşmuştur. Akıcı – Mozaik Zar Modeli Bilim adamları 20. yy başlarından itibaren hücre zarının yapısını anlamaya çalışmışlardır. Bunun için birçok model öne sürülmüştür. Günümüzde geçerli olan model Singer ve Nicholson tarafından 1972 yılında oluşturulmuştur. Bu modele akıcı-mozaik zar modeli denmiştir. Modele bu adın verilmesinin sebebi; ✔ Yapısına katılan moleküllerin yerlerinin sabit olmaması nedeni ile akıcı; ✔ Yapısını oluşturan moleküllerin dağılımının düzensiz olması nedeni ile de mozaik yapıda olmasıdır. ✔ Fosfolipit: Hücre zarı çift katlı fosfolipit tabakasından oluşmuştur. Fosfolipitler kuyruk kısımları birbirine bakacak şekilde dizilmişlerdir. Fosfolipitlerin bu dizilişi hücre zarının iç tarafının hidrofobik; dış tarafının hidrofilik olmasını sağlar. ✔ Proteinler fosfolipit tabakası içine tamamen gömülü olarak ya da yarı gömülü olarak yerleşmişlerdir. Tamamen gömülü olanlar madde alışverişinde görev alacak olan taşıyıcı protein (por) yapısını oluşturur. ✔ Karbonhidratlar fosfolipit ya da proteinlere bağlanarak hücre zarının yapısına katılırlar. Karbonhidratın lipitlere bağlanması ile glikolipit; proteinlere bağlanması ile glikoprotein oluşur. ✔ Glikoproteinlerin ve glikolipitlerin hücre zarındaki yerleri ve sayıları önemlidir. Bu durum hücrenin özgüllüğünü sağlar. 1. Hücrelerin birbirini tanımasını sağlar. 2. Hücre zarının seçici – geçirgen olmasını sağlar. 3. Hücreye gelen hormon gibi sinyal moleküllerinin tanınmasını sağlar. Hücre Zarının Farklılaşması İle Oluşan Yapılar Kamçı: Hücreden çıkan uzun ve az sayıda olan uzantılardır. Hücrenin hareket etmesini sağlar. Sil: Hücreden çıkan kısa ve çok sayıda uzantılardır. Tek hücreli canlılarda canlının hareket etmesini sağlar. Çok hücreli canlılarda ise bulunduğu ortamın hareketlenmesini sağlar. Yalancı Ayak (Pseudopod): Hücrenin geçici olarak oluşturduğu sitoplazmik uzantılardır. Hareket ve besin alımında (fagositoz) kullanılır. Pinositik Cep: Pinositoz sırasında hücre zarının çöküntü oluşturması ile oluşan geçici oluşumdur. Böbrek hücrelerinde görülür. Mikrovillus: Hücre zarının dışarı doğru oluşturduğu parmak şeklindeki çıkıntılardır. Besinlerin emilim yüzeyini artırır. İnce bağırsağın iç yüzeyindeki hücrelerde görülür. Mezozom: Oksijenli solunum yapan prokaryotlarda solunum yüzeyini artırarak solunumu hızlandırmak amacıyla hücre zarının sitoplazma içine doğru kıvrımlar yapması ile oluşan yapıdır. Hücre Çeperi (Duvarı) Bazı hücrelerde hücre zarının dışında bulunan koruyucu tabakadır. Özellikleri 1. Cansızdır. 2. Serttir. 3. Tam geçirgendir. 4. Yapısı bulunduğu canlı türüne göre değişir. Görevleri 1. Hücreyi korur. 2. Hücreye şekil verir. 3. Hücrenin aşırı su almasını engeller. (Hemolize engel olur.) Bitki ve alg hücrelerinde --> Selüloz Mantar hücrelerinde --> Kitin Bakteri hücrelerinde --> Peptidoglikan Arke hücrelerinde --> Yalancı peptidoglikan ✔ Bazı prokaryotlarda yoktur. (mikoplazma, thermoplama) ✔ Bitki hücrelerinde hücre çeperlerinde plazmodesma denilen boşluklar vardır. PDF İNDİR TABLET ANLATIMI İZLE ÖZEL DERS ANLATIMI İZLE

  • Madde Döngüleri | selinhoca

    PDF İNDİR TABLET ANLATIMI İZLE ÖZEL DERS ANLATIMI İZLE Madde Döngüleri Ekosistemde yer alan maddeler organik ve inorganik formlarına sürekli dönüşerek döngü halindedir. En önemli madde döngüleri ✔ Su döngüsü ✔ Karbon döngüsü ✔ Azot döngüsü Su, karbon ve azot döngüsü atmosfer ile yeryüzü arasında gerçekleşir. SU DÖNGÜSÜ Buharlaşma, yoğunlaşma, yağış, fotosentez ve solunum olayları ile su katı sıvı ve gaz formuna dönüşerek yeryüzü ile atmosfer arasında dönüşüm geçirir. KARBON DÖNGÜSÜ ✔ Atmosferde C; CO ve CO2 halinde bulunur. ✔ CO2, özümleme reaksiyonları ile ototroflar tarafından organik madde haline getirilir. Beslenme yolu ile diğer canlılara geçer ve solunum ile yeniden atmosfere ulaşır. ✔ Ayrıca yanma olayları da atmosferdeki CO2 miktarını artırır. AZOT DÖNGÜSÜ ✔ Atmosferde bulunan azot gazı çeşitli doğa olayları ve azot bağlayıcı bakteriler ile yeryüzüne aktarılır. ✔ Fotosentez ve kemosentez reaksiyonları ile ototroflar tarafından organik madde haline getirilir. ✔ Beslenme yolu ile heterotroflara geçer. ✔ Canlıların ölmüş vücut parçaları, ölüleri ve dışkılarının saprofitler tarafından parçalanması sonucu yeniden inorganik hale gelir. Bu olaya pütrifikasyon denir. ✔ Saprofit faaliyetleri ile açığa çıkan NH3, nitrit bakterileri ile nitrite (NO2); nitrit ise nitrat bakterileri ile nitrata (NO3) dönüştürülür. Bu canlılara genel olarak nitrifikasyon bakterileri denir. Olaya ise nitrifikasyon denir. Nitrifikasyon bakterileri nitrifikasyonu kemosentez ile gerçekleştirmektedir. Nitrifikasyon bakterileri ile tekrardan kullanılabilir azot tuzları oluşur. ✔ Yeryüzünde dönüşümü tamamlanmış olan azotun yeniden atmosfere aktarılması ise kemoototrof olan denitrifikasyon bakterileri tarafından gerçekleştirilir. Bu olaya denitrifikasyon denir. Çevre Sorunları Çevrenin doğal yapısı ve bileşiminin bozulması, canlıların bu durumdan olumsuz etkilenmesine çevre kirliliği denir. Çevre kirliliği iki şekilde olur. İnsan faaliyetleri sonucu ve doğal nedenler. İnsan Faaliyetleri Sonucu ✔ Fosil yakıtların aşırı ve bilinçsiz kullanımı ✔ Sanayi ve evsel atıklar ✔ Kimyasal ve biyolojik silah ✔ Nükleer silah ve radyoaktif atıklar ✔ Orman yangınları ve ağaçların kesilmesi ✔ Tarım ilaçlarının aşırı kullanılması Doğal Nedenler ✔ Depremler ✔ Seller ✔ Volkanik patlamalar HAVA KİRLİLİĞİ ✔ Hava İçerisinde bulunan maddelerin canlıların hayatını riske atacak kadar miktarının değişmesidir. Sera Etkisi: Havadaki karbondioksit ve sera gazlarının miktarının artmasıdır. Bunun sonucunda güneş ışınları tutulur, dünyanın sıcaklığı artar ve küresel ısınma ortaya çıkar. Küresel Isınma: Sera etkisine bağlı olarak dünya sıcaklık ortalamasının artmasıdır. Bunun sonucunda iklimler değişir, buzullar erir, dünya üzerindeki su miktarı artar, karalar küçülür deniz ve okyanuslar büyür, canlı çeşitliliği azalır. Karbon Ayak İzi: Bir kişinin bir yıl boyunca havaya salınımına neden olduğu karbondioksit miktarıdır. Asit Yağmurları: Azot ve kükürtlü bileşiklerin havaya salınımı ile bu maddelerin suyla tepkimeye girmesi sonucunda asit olarak dünyaya yağmasıdır. Bunun sonucunda; asit yağmurlarının yağdığı bölgelerde pH değişimi olur. pH değişiminden o ortamdaki canlılar olumsuz olarak etkilenir ve tarihi eser ve binalar zarar görür. Ozon Kirliliği: Motorlu taşıtlardan çıkan gazların güneş ışığı ile tepkimeye girmesi ile oluşan ozon ve azot dioksitin birikmesi ile ozon kirliği oluşur. Biriken ozon gazı solunduğunda canlılara zarar verir. Ozon Tabakasının İncelmesi: Kloroflorokarbon vb. kimyasal maddeler ozon tabakasının incelmesine neden olur. Bunun sonucunda güneşten gelen zararlı ışınlar ve UV ışınlar yeryüzüne ulaşarak canlılara zarar verir. SU KİRLİLİĞİ ✔ Suyun fiziksel, kimyasal ve biyolojik yapısının bozulmasıdır. Ötrofikasyon: Evsel ve endüstriyel atıklarla sulara azot ve fosfor taşınır. Bunun sonucunda su bitkileri ve algler kontrolsüzce çoğalır. Su kirlenmeye başlar ve sucul bölge zamanla küçülür. Buna ötrofikasyon denir. Bunun sonucunda sudaki organik besin miktarı, kokuşma ve çökelme artar, oksijen azalır, canlı çeşidi ve sayısı azalır. TOPRAK KİRLİLİĞİ ✔ Toprak yapısının bozulması ile verimliliğin düşmesidir. ✔ Her canlı doğrudan ya da dolaylı olarak toprağa bağımlıdır. Toprak kirliliğinin nedenleri; ✔ Hızlı nüfus artışı ✔ Atıkların toprağa karışması ✔ Tarımda kimyasal gübre ve ilaç kullanılması ✔ Asit yağmurları ✔ Radyoaktif atıklar Sıradaki konu: Sinir Sistemi - 1 (11. Sınıf) Önceki konu: Madde ve Enerji Akışı

  • Deneme Sınavları | selinhoca

    TYT ve AYT BİYOLOJİ DENEME SINAVI TYT Biyoloji Denemeleri 2023 AYT Biyoloji Denemeleri 2023 !!! PDF'deki sorular ile ilgili soru hatası, yazım yanlışı, cevap anahtarında hata veya eksiklikler varsa selinhocabiyoloji@gmail.com mail adresine mail atabilirsiniz. İyi çalışmalar dileriz.

  • Fermentasyon Oksijensiz Solunum | selinhoca

    TABLET ANLATIMI İZLE TABLET ANLATIMI İZLE 2 ÖZEL DERS ANLATIMI İZLE ÖZEL DERS ANLATIMI İZLE 2 PDF İNDİR PDF İNDİR 2 Hücresel Solunum ✔ Besinlerin hücre içerisinde parçalanması ile ATP üretimini sağlayan mekanizmaya Hücresel Solunum denir. ✔ Hücresel solunum sonucu açığa çıkan serbest enerji, ATP içine yerleştirilerek canlının hayatsal faaliyetlerinin (Fotosentez ve kemosentezde kullanılmaz.) yerine getirilmesinde kullanılır. ✔ Her canlının hücresel solunum mekanizması vardır. Tüm hücresel solunum mekanizmaları Glikoliz Reaksiyonu ile başlar. Daha sonra enzimler ve oksijenin varlığına göre farklı şekilde ilerler. Oksijenli Solunum (Aerobik): Oksijen yardımı ile besin monomerlerinin parçalanarak enerjinin üretildiği solunum reaksiyonudur. Oksijensiz Solunum (Anaerobik) : Oksijen olmadan besin monomerlerinin parçalanarak enerjinin üretildiği solunum reaksiyonudur. Fermantasyon: Enzimler yardımı ile besin monomerlerinin kısmen parçalanması ile enerjinin üretildiği solunum reaksiyonudur. GLİKOLİZ REAKSİYONU ✔ Canlının hücresel solunum mekanizması hangisi olursa olsun tüm mekanizmalar Glikoliz Reaksiyonu ile başlar. ✔ Glikoliz reaksiyonu tüm canlılarda sitoplazmada gerçekleşir. Çünkü glikoliz reaksiyonunun gerçekleşmesini sağlayan enzimler tüm canlılarda sitoplazmada bulunur. Bu durumda glikoliz reaksiyonunu gerçekleştirmek canlıların ortak özelliğidir. ✔ Glikozu aktifleştirmek (kararsızlaştırmak) için 2 tane ATP harcanır. Bu ATP solunum reaksiyonunun aktivasyon enerjisidir. Bunun sonucunda kararsız ara bileşik oluşur. (Fruktoz bifosfat) ✔ Kararsız ara bileşik kendiliğinden ikiye bölünerek 2 tane PGAL (3C) oluşturur. ✔ Her bir PGAL yükseltgenip, NAD indirgenerek 2 tane NADH2 oluşur. ✔ Substrat düzeyinde fosforilasyon ile 4 tane ATP üretilir. ✔ 2 tane pirüvat oluşur. ✔ Net olarak 2 ATP üretilmiş olur. Üretilen ATPler canlının hayatsal faaliyetlerinde kullanılır. ✔ NADH2’ler canlının solunum mekanizmasına göre değerlendirilir. ✔ Üretilen pirüvat canlının hücresel solunum mekanizmasına uygun olarak bir yola girer. Pirüvat organik bir madde olduğundan glikoz bu reaksiyonda tam olarak parçalanamamıştır. Bu nedenle ATP üretimi az olmuştur. OKSİJENSİZ SOLUNUM ✔ Bazı prokaryotlar besin monomerlerini oksijen dışındaki inorganik maddeler ile parçalar. ✔ ETS görev alır. ✔ Elde ettikleri ATP miktarı oksijenli solunma göre az, fermantasyona göre çoktur. ✔ Azot döngüsünde rol alan denitrifikason bakterileri, denitrifikasyon olayını oksijensiz solunum mekanizmaları ile gerçekleştirirler. Bu canlılar çoğunlukla heterotrof olmalarına rağmen, kemoototrof olanları da vardır. FERMANTASYON ✔ Organik monomerlerin enzimler tarafından oksijen ya da farklı bir inorganik madde kullanılmadan parçalanması ile gerçekleştirilen hücresel solunumdur. ✔ Organik maddelerin parçalanması kısmen gerçekleştiğinden diğer solunum çeşitlerine göre oldukça az miktarda enerji üretimi gerçekleştirilir. ✔ Prokaryot ve ökaryot olan birçok canlıda görülebilir. Bakteri, mantar, bitki tohumları, bağırsak solucanları ve memeli canlıların çizgili kaslarında görülür. ✔ Glikoliz ve ürün oluşum aşaması olmak üzere iki aşamada gerçekleşir. ✔ Enerji üretimi sadece glikoliz aşamasında gerçekleşir. ✔ Ürün oluşum aşamasında glikolizin son ürünü olan pirüvat canlının türüne göre alkol ya da laktik asit gibi organik maddelere dönüştürülür. ✔ Fermantasyon yapabilen canlılar endüstriyel alanda kullanılır. Yoğurt, peynir, alkollü içecek, boza, sucuk, sosis ve ekmek gibi gıda ürünleri üretilir. ETİL ALKOL FERMANTASYONU ✔ Son ürün olarak etil alkolün üretildiği fermantasyon çeşididir. ✔ Bazı bakteriler, maya hücreleri ve bitki tohumlarında görülür. Maya hücreleri oksijen varlığında oksijenli solunum, oksijensiz ortamda ise etil alkol fermantasyonu yaparlar. ✔Endüstride bira, şarap, boza, ekmek ve saf alkol üretiminde kullanılır. ✔ Etil alkol fermantasyonu sitoplazmada gerçekleşir. ✔ Glikoliz ile üretilen pirüvat ve NADH2 etil alkol oluşum aşamasına katılırken ATP hayatsal faaliyetlerde kullanılır. ✔ Oluşan pirüvat yapısından bir molekül CO2 ayrılır. Asetaldehit oluşur. ✔ Asetaldehitin indirgenmesi, NADH2’nin yükseltgenmesi sonucu etil alkol oluşur. ✔ Asetaldehit, etil alkol fermantasyonunun ara bileşiğidir. Ayrıca bu reaksiyonun son indirgenen molekülüdür. ✔ 1 tane glikozdan 2 tane etil alkol, 2 tane CO2 ve net 2 ATP üretilir. LAKTİK ASİT FERMANTASYONU ✔ Son ürün olarak laktik asidin üretildiği fermantasyon çeşididir. ✔ Bazı bakteriler ve omurgalıların çizgili kas hücrelerinde görülür. ✔Endüstride peynir, kefir, yoğurt, turşu üretiminde kullanılır. Ayrıca, asit özelliğinde bir madde olduğundan gıdaların içerisinde zararlı mikroorganizmaların üremesini engelleyerek koruyucu etki yapar. ✔ Laktik asit fermantasyonu sitoplazmada gerçekleşir. ✔ Glikoliz ile üretilen pirüvat ve NADH2 laktik asit oluşum aşamasına katılırken ATP hayatsal faaliyetlerde kullanılır. ✔ Oluşan pirüvatın indirgenmesi, NADH2’nin yükseltgenmesi sonucu laktik asit oluşur. Bu reaksiyonun son indirgenen molekülü pirüvattır. ✔ Laktik asit fermantasyonunda CO2 çıkışı görülmez. Bu nedenle oluşan laktik asit geri dönüşüm reaksiyonları ile pirüvat haline hatta glikoz halline getirilebilir. ✔ 1 tane glikozdan 2 tane laktik asit ve net 2 ATP üretilir. ✔ Omurgalıların çizgili kas hücreleri oksijen yetersiz olduğunda laktik asit fermantasyonu yapar. Üretilen laktik asit kasta birikir ve yorgunluğa neden olur. Laktik asitler kana geçer; kanda belirli bir düzeye gelince beyindeki yorgunluk ve uyku merkezini uyarır; uyku gelmesine ve kaslarda ağrı oluşumuna neden olurlar. Dinlenme durumunda laktik asitlerin bir kısmı karaciğere gider ve burada pirüvata dönüştürülür. Pirüvatın bir kısmı oksijenli solunumda kullanılırken, bir kısmı glikoz haline getirilir ve glikojen halinde depolanır. Laktik asitlerin bir kısmı ise kas hücrelerinde pirüvata dönüştürülür. Etil Alkol ve Laktik Asit Fermantasyonunun Karşılaştırılması Etil Alkol Fermantasyonu ✔ Etil alkol oluşur. ✔ Oluşan son organik ürün 2 karbonludur. (Organik ve inorganik ürün) ✔ Karbondioksit oluşur. ✔ Kapalı kap basıncını artırır. ✔ Geri dönüşümü yoktur. Laktik asit Fermantasyonu ✔ Laktik asit oluşur. ✔ Oluşan son organik ürün 3 karbonludur. (Organik ürün) ✔ Karbondioksit oluşmaz. ✔ Kapalı kap basıncını değiştirmez. ✔ Geri dönüşümü vardır. Sıradaki konu: Oksijenli Solunum Önceki konu: Kemosentez

  • BİYONET | selinhoca

    YKS öncesi önemli soru tipleri ile sınava hazırlık. AYT AYT TYT TYT AYT AYT TYT AYT

  • BİYOKAMP

    BİYOKAMP (ARŞİV)

bottom of page